İSTANBUL AMATÖR

ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM
KÜNYE

ZİYARETCİ İSTATİSTİĞİ


HAFTANIN ARDINDAN/ İSKENDER KORDU YAZIYOR

İskender Kordu

26 Kasım 2013, 23:02

İskender Kordu

HAFTANIN ARDINDAN

 

Sizlerle bu hafta genel bir değerlendirme yaparak futbolun nabzını birlikte tutmaya çalışacağız. Ne zamandır yazmadığım için yazmak istediğim konular da aslında birikmiş durumda. O yüzden sizler için konudan konuya atlayarak haftaya toplu bir bakış yapmak istiyorum.

 

SİNAN’A DİKKAT

Bu sezon Subaşıspor’da forma giyen Sinan'ı, Tepecikspor’da profesyonel oynadığı dönemde pek izleme şansım olmadı ama Arnavutköy Belediyespor’dan başlayarak gittiği takımlarda yakından takip etme şansım oldu. Bu futbolcuyu ilk keşfeden Tepecikspor’un 3.Lig’den 2.Lige çıktığı dönemde bu oyuncuya genç yaşına rağmen ısrarla şans veren Alaattin Çiçek olmuştur. Alaattin Çiçek o dönemde Recep Onur Çelik gibi ismi de amatör kümeden Tepecikspor’a kazandıran isimdir. Ayrıca kaleci Ramazan da düzenli olarak Çiçek döneminde forma giymeye başlamıştır. Bu dönemde forma giyen oyunculardan Recep Onur Çelik ve Ramazan şu anda Spor Toto 2.Ligde mücadele eden Tepecikspor’un banko oyuncuları haline geldi. Sinan ise 1.Amatör Kümede Subaşıspor’un şampiyonluğu için ter dökmekte. Aslında son durumunu da yakından takip ettiğim Sinan’ın şu anda Tepecikspor ortasahasındaki oyunculardan hiçbir eksiği yok. Onun yerinde Tepecikspor ortasahasında forma giyen oyuncular 2.Ligde, Sinan ise 1.Amatör Kümede forma giyiyor. Aradaki tek fark bulundukları ligler. Sinan gibi futbolcuları Türk futboluna kazandıran Alattin Çiçek gibi teknik direktörler çok fazla yetişmediği için günlük sonuçlarla hareket eden teknik direktörler yüzünden bugün Sinan gibi oyuncular maalesef amatör kümede var olma mücadelesini sürdürmektedirler. Ortasahada oyunun iki yönünü de mükemmel oynayan Sinan’ın yeri bence 1.Amatör Küme değil en az 2.Lig seviyesinde olmalıdır. Ancak günümüz teknik direktörleri daha çok toplu oyuna önem verdikleri için topsuz oyunda görünmeyen, futbolun hamalı olarak tabir ettiğimiz oyuncular hep ikinci planda kalmaya devam edecektir. Maalesef Türk futbolunun geldiği nokta bu.

TEBRİKLER ERCAN YERDAK’A

Bu hafta 1.Amatör Kümede Özmurat ile Yeşilpınar arasında Sefaköy Kartal Stadı’nda oynanan maçın ikinci yarısını izleme şansım oldu. Ercan Yerdak’ı Yeşilova Esnafspor’dan da bildiğimiz için Özmurat önünde kenardan takıma hamlelerini ve oynatacağı futbolu da merak etmedim değil. Haftaya küme düşme hattında giren Yeşilpınar, şampiyonluk mücadelesi veren Özmurat’a konuk oldu. Maçı Yeşilpınar 1-0 kazanırken Özmurat’ın rakibini oldukça küçümsediğini ve ciddiye almadığını, oyununun sadece hücum yönünü oynamaya çalıştığını, defansif anlamda oyunda hiç olmadığını gözlemledik. Yeşilpınar ise buna karşın rakibinin alanlarını daraltarak savunma ve ortasahayı birbirine yakın oynatarak önce oynatmama, kazandığı toplarla da hızlı bir şekilde hücuma çıkma prensiplerini doğru uyguladığını gördük. Yeşilpınar’ın müthiş bir oyun disiplini içinde mücadele ederek, mükemmel bir alan savunması eşliğinde hem rakibine istediği geniş alanları bırakmadığını, hem de uzaktan şutlara zorladığını, Özmurat’ın da ısrarla rakibini güçlü olan merkezinden vurmaya çalıştığına tanık olduk. Yeşilpınar futbolun gerçeklerini sahaya en iyi şekilde yansıtırken Ercan Yerdak yönetiminde taktik disiplini ikinci yarıda eksiksiz olarak uyguladığını, bunun da galibiyeti getirdiğini hep birlikte izledik. Takım bütünlüğünü mükemmel bir şekilde sahaya yansıtan Yeşilpınar’ın ilerleyen haftalarda bu konudaki sürekliliği devam ettirirse ilginç sonuçlara imza atabileceğini söylemek hiç de müneccimlik olmamalı. Özmurat’a da tavsiyem sahaya çıkarken rakibinin puan cetvelindeki yerine bakmamaları. Bence rakiplerine hiç saygı duymadılar. Futbol sadece hücum etmek değildir. Dönen topları karşılamak, savunma prensiplerini uygulamak da en az hücum kadar değerlidir. Özmurat bunu yapmadığı, Yeşilpınar da hem savunmayı hem de hücumu disiplinli bir şekilde yaptığı için haklı bir şekilde 3 puanı alıp evine dönmüştür. Buradan Ercan Hocayı kutluyor, mükemmel takım oyununun da diğer takımlara örnek olmasını diliyorum.

BİR ANTRENÖR: OZAN KARAKİRAZ

Bu ismi bir kenara yazın: Ozan Karakiraz. Kendisini futbolculuğundan beri tanırım. İyi bir kaleciydi; erken bıraktı futbolu. Genç yaşında başladığı antrenörlük hayatında bence sağlam adımlarla çıkıyor merdivenleri. Özellikle İstanbul Kastamonu ile üç yılda geldiği nokta bunun en büyük göstergesi. Geçtiğimiz yıl çok kısıtlı bir bütçe ile hem oynattığı futbol hem de ligde belki de kendisinden 10 kat büyük bütçeli takımların bir çoğunu gerisinde bırakarak sezonu orta sıralarda tamamlaması da önemli bir referans. Bunu yaparken de ekonomik açıdan çekilen bir çok sıkıntıyı da nasıl göğüslediğini çok iyi biliyorum. Bu sezona baktığımız da ise İstanbul Kastamonu grubunda zirveye oynayan takımlardan biri haline geldi. Ozan Karadeniz de takımıyla birlikte büyüyen bir antrenör. Bir çok teknik direktör gibi çok büyük bütçelerle değil bunu kocaman yüreğiyle yaptığını söyleyebilirim. Çok iyi bir çizgide devam eden Karadeniz’in ileride Türk futbolu için önemli bir değer olacağını şimdiden ön görebiliyorum. Umarım Ozan Hoca da bizi yanıltmaz, Türk futboluna yön veren büyüklerimiz de zahmet edip bu hocamızı ve yaptıklarını biraz daha yakından takip ederler.

İNCİRTEPE’NİN SIRRI

Süper Amatör Küme 6.Grupta Play Off yolunda önemli bir avantaja sahip olan Esenyurt İncirtepe’nin bu sezon gösterdiği çıkışta doğru kadro planlamasının önemli bir rol oynadığını çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Geçtiğimiz sezon ortasında takımın başına geçen teknik direktör Sinan Şenol’un son anda kümede tuttuğu Esenyurt İncirtepe’yi bu sezon zirvede uçurması kesinlikle bir tesadüf değil. Geçtiğimiz sezona göre belki daha mütevazi bir kadro oluşturulmasına rağmen Sinan Şenol, doğru ve akılcı transferler yaparak kadroyu şişirmek yerine nitelikli bir hale getirmiştir. Futbolda çok önemli bir bölge olan 2.Bölge için de yapılabilecek en doğru transferleri yapmıştır Şenol. Genç teknik adam özellikle ikinci bölgeyi hem güçlü tutarak hem de alternatif isimlerle takım içerisinde rahat rahat rotasyon yapabilmekte, bütün oyuncuları da her an hazır tutabilmektedir. Şenol’un en büyük özelliklerinden biri de futbolcunun ismine göre değil takıma faydasına bakarak görev vermesi, izlediğim maçlarda da doğru değişikliklerle hem takım oyununun devamlılığını sağlamakta,  hem de takım içinden kendisine önemli alternatifler yarabilmektedir. Şenol’un yaptığı en büyük doğrulardan biri de oyuncuları tek yönlü olarak değerlendirmemesi, savunmada oynayan bir oyuncudan ortasaha oyuncusu yaratabilme potansiyeline sahip olmasıdır. Bir teknik direktörün takımla birlikte yaşaması ve oyunculardan maksimim verim alması çok önemli bir kriterdir. Esenyurt İncirtepe’nin bu sene yaptığı en doğru iş ortasahadaki seçeneklerinin fazla olması, oyunun hem defans hem hücum işini birlikte yapabilen en az 6 oyuncu seçeneğine sahip olmasıdır. Ortasahadaki bu zenginlik de yeşil sarılıların daha maçın başlaması ile birlikte ikinci bölgeyi ele geçirmesi, rakibi adeta 70 metrede oynamaya zorlaması anlamına gelmektedir. Bu da rakiplerin organize olmasını zorlaştırmakta, pas bağlantılarının da kopmasına neden olmaktadır. Ortasahada daha çok pres gücü yüksek olan oyuncularla sahaya çıkan Şenol da çok iyi biliyor ki uzun maratonda ne kadar iki yönlü oyuncusunuz elinizde fazla olursa sistemin işletilmesi de o kadar kolay olur. Çünkü sizler elinizde ne kadar iyi forvet hattına ve savunma hattına sahip olursanız olun ortasahayı rakibe bırakırsanız mahalle takımından öteye gidemezsiniz. O yüzden bir takımın başarısı general sayısıyla değil hamal sayısıyla doğru orantılıdır. Bir takımda ne kadar general varsa başarılı olma şansı o kadar azdır. O nedenle de planlamasını sezon başında doğru yapan Esenyurt İncirtepe’nin bugün bu noktaya gelmesi kesinlikle tesadüfle açıklanamaz.

BAŞAKŞEHİRSPORLU ADNAN

Uzun zamandan beri dikkatle takip ettiğim bir oyuncu da Başakşehirspor’da forma giyen ortasaha oyuncusu Adnan. Son olarak Selvispor’la Zeytinburnu Hasan Doğan Stadı’nda izledim kendisini. Tam bir görev adamı. Boyu 1.70’in altında ama sahada hem üç kişilik koşuyor, hem de pozisyon bilgisi çok iyi olduğu için rakip takımlar için tam bir kabus. 3 yıldan beri takip ettiğim Adnan çalışkanlığı, yüksek pozisyon bilgisi ve dinamikliğiyle bence Türk futbolunda hak ettiği yere gelemeyen genç oyunculardan sadece bir tanesi. Bu oyuncunun bu kadar askeri disiplin içinde mücadele etmesine, her maç aynı performansı göstermesine rağmen neden başka bir takımın teknik direktörünün ya da futbol simsarı diye geçinenlerin nasıl göremediğini inanın çok merak ediyorum.

Bu haber 4541 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi