| ||||||||||
| ||||||||||
ZİYARETCİ İSTATİSTİĞİ |
PLAY OFF KURTLAR SOFRASI
03 Şubat 2014, 19:11 PLAY OFF KURTLAR SOFRASI Play Off Klasman Grubu maçları cumartesi ve Pazar günü oynanan maçlarla başladı. Bu maçlardan biri de aynı grupta ilk iki sırayı alarak buraya gelen Esenyurt İncirtepe ile Albayrak arasında oynandı. Kağıt üzerinde favori Esenyurt İncirtepe olmasına rağmen kazanan Albayrak oldu. Futbol kağıt üzerinde oynanmayan bir oyun olduğu için bu karşılaşma her yönüyle derslik bir maç oldu. Bu derslerden en önemlisi de rakibini ciddiye alacaksın. Sadece bunu çok iyi yaptığı için Albayrak 3 puanı kazanan taraf oldu. Esenyurt İncirtepe aynı grupta şampiyon olarak çıktığı rakibi Albayrak’a karşı ilk sınavında sınıfta kalırken Albayrak Teknik Direktörü İrfan Köklü oynattığı gerçekçi futbolla öne çıktı hem de futbol dersi verdi. Kime mi başta Esenyurt İncirtepe Teknik Direktörü Sinan Şenol olmak üzere kendini kağıt üzerinde favori gören takımlara. Futbol kağıt üzerinde değil sahada oynanır dedi kurt teknik direktör. Mütevazi imkanlarla Play Off’a gelen Albayrak doğru dürüst transfer yapamamasına rağmen neredeyse iki takım çıkarabilecek kadro zenginliğine sahip olan Esenyurt İncirtepe’yi tabiri caizse tuş etti. Teknik direktör İrfan Köklü’nün yaptığı en önemli iş ligde iki kez karşılaştığı rakibi iyi analiz ederek futbolcularını sahaya doğru yerleştirmesi, rakibin etkili silahlarını alan savunmasıyla durdurması. Her futbolcu da verilen bu görevi 90 dakika kusursuz bir şekilde uygulayınca Esenyurt İncirtepe sahada şuursuz bir şekilde oynamak zorunda kaldı. Rakibine istediği alanları vermeyen Köklü, ikinci bölgede de hemen hemen bütün topları kazanarak etkili silahlarıyla da sonuca gitti. Esenyurt İncirtepe Teknik Direktörü Sinan Şenol’un bu maçta yaptığı en büyük hata ise Cenk Şıdım gibi ortasahayı iki yönlü oynayan bir futbolcusunu değil ilk onbire, onsekiz kişilik kadroya bile almaması oldu. İlkay hem seviye olarak hem de tecrübe olarak kesinlikle Cenk Şıdım’ın altında. Böyle bir tercih yapmak için de insanın bindiği dalı kesmesi gerek. Sonuçta siz Albayrak’la ligde iki maç yapmışsınız, rakibinizi analiz etme şansına sahip olmuşsunuz. Rakibinizin sizi bu kadar ciddiye alarak etkisizleştirdiği maçta siz sahaya nasıl olursa olsun kazanırım düşüncesiyle çıkıp sert bir takım yerine yumuşak bir takım sahaya sürerseniz yenilgi de kaçınılmaz olur. Cenk Şıdım Esenyurt İncirtepe ortasahasının dinamosu olacak bir isimken daha ilk maçta tribüne çıkması bence büyük bir teknik direktör hatasıdır. Bunu çok iyi bilen İrfan Köklü de fizik gücü yüksek bir takımla sahaya çıkarak, 90 dakika boyunca verilen taktik disiplini en iyi şekilde uygulatarak başarılı olmuştur. Böylesi zorluk düzeyi yüksek maçların generallerle değil askerlerle kazanılacağını çok iyi bilen Köklü isime değil görevini yapan oyuncuları sahaya sürerek çok önemli mesajlar vermiştir. Köklü, bu ciddiyetini sürdürdüğü sürece Play Off’ta kolay kolay maç kaybetmez diye düşünüyorum. Esenyurt İncirtepe için de işler iyice karışık. Yapılan ara transferlerin fazla olması bence takımın kimyasını bozdu. Daha önce Cenk’le oynamaya alışkın olan Doğan da yeterli desteği alamayınca ortasahada çok yalnız kaldı. Cenk’le birlikte ortasahanın yükünü çeken Doğan da belli ki kenardan gerekli uyarıları almadığı için sık sık alanlarını boşaltarak ne hücumda başarılı olabildi ne de savunmada. Metin de topsuz oyunda etkisiz kalınca ortasaha tamamen Albayrak’in inisiyatifine kaldı.Takım savunması konusunda sınıfta kalan Sinan Şenol tercihleriyle adeta 3 puanı eliyle hediye etti bana göre. Elinde bir teknik direktör için fazlasıyla iyi bir kadro bulunan Şenol bundan sonraki haftalarda bence ligde kendisine başarıyı getiren takım savunmasına uygun oyuncu seçimleriyle yoluna devam etmeli, aksi takdirde bu görüntüyle diğer takımların karşısında da aynı duruma düşmemesi imkansız gibi bir şey. Albayrak çok üst düzey bir takım olmamasına rağmen oyun disiplini bir Alman ve İtalyan takımından farklı değil. Teknik direktör İrfan Köklü takıma transfer yapamamasına rağmen oyuncularına takım olma, birlikte hareket etme, yardımlaşma ve kolektif uyum gibi olguları takıma çok iyi yerleştirmiş durumda. Esenyurt İncirtepe’de de ilk maçta eksik olan bu zaten. Aradaki farkı belirleyen de Köklü’nün bu taktik zekası oldu. Köklü elindeki malzemeden maksimum fayda sağlarken Şenol da oyunculardan minimum düzeyde faydalanarak kurt teknik adamdan büyük bir teknik direktör dersi almıştır. Bu karşılaştırmalı örneği Sinan Şenol gibi mesleğin başında olan bir teknik direktörü küçümsemek için değil İrfan Köklü gibi bu yaşına rağmen işini hala yaşayan, araştıran ve severek yapan bir teknik direktör farkını ortaya koymak için veriyorum. Sonuçta ligde takımı şampiyon yaparak buraya getiren de aynı hoca, grubunda ikinci olarak yenemediği rakibini Play Off’un ilk maçında deviren de aynı hoca. Yazılarımızda amacımız bir teknik direktörü bir maçla yargılayarak karalamak ya da göklere çıkarmak değil futbolun realitesini ortaya koymaktır. Zaman zaman bu eleştirilerimiz kimi teknik direktörler tarafından yanlış algılansa da izlediğim diğer maçlarda da karşılaştırmalı analizlere yer vermeye devam edeceğim. Bu haber 2373 defa okunmuştur.
|
EN ÇOK OKUNANLAR |
||||||||
|
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |
||||||||||
