| ||||||||||
| ||||||||||
ZİYARETCİ İSTATİSTİĞİ |
NASIL ÇALIŞTIRACAĞIZ BU ÇOCUKLARI?21 Ocak 2016, 15:15 İskender Kordu Yeniufukspor Kulüp Başkanı Nusret Öksüzle yılın röportajını gerçekleştirdik. Kulüp binasında konuk olduğumuz Öksüze bir dokunduk bin ah işittik hem amatör futbolla ilgili hem de Türk futbolunun geleceğiyle. İşte Öksüzün 50 yıllık spor yöneticiliği tecrübesiyle bizlerle paylaştığı gerçekler. Hiç ekleme ve çıkarma yapmadan sizlerle paylaşıyoruz. “NASIL ÇALIŞTIRACAĞIZ BU ÇOCUKLARI?” Yeniufukspor Kulüp Başkanı Nusret Öksüz’la yılın röportajını gerçekleştirdik. Kulüp binasında konuk olduğumuz Öksüz’e bir dokunduk bin ah işittik hem amatör futbolla ilgili hem de Türk futbolunun geleceğiyle. İşte Öksüz’ün 50 yıllık spor yöneticiliği tecrübesiyle bizlerle paylaştığı gerçekler. Hiç ekleme ve çıkarma yapmadan sizlerle paylaşıyoruz. “ŞİMDİ SAHAM OLMADIĞI İÇİN YAPAMIYORUM” “Şunu söylemeye çalışıyorum. Kulüp Başkanı olmak yetmez. Kulübün yönetim kuruluna girmek yetmez. İnsanların hedefleri olmalı. Diyeceksin ki ‘Ufukspor’da sen ne yapıyorsun? 2.Amatördesin.’ 1.Amatör Kümede de ilk 3’e oynadım 10 sene; şimdinin Süper Amatöründe 10 sene. Namağlup şampiyon oldum ama şimdi saham olmadığı için yapamıyorum. Yani başarılı olamıyorum. Kulübün her türlü problemi var. Ama tesis yönünden, saha hariç, spor salonu hariç bölgenin en iyi kulüplerinden biri olduk. 500 metrekare kapalı alanımız var. 4 tane duşumuz var kulüp binamızda. Hiç kesilmeyen sıcak su var. Çocuklara maçtan sonra yemek verebiliyoruz. Yani kulübün altyapısı oluştu. Ama altyapıda bir eksiklik var spor alanımız yok. Eğer spor alanını da elde edersek bu kulübün başarıları her dalda gelmeye başlar.” ifadesini kullandı. “BASKET ŞUBESİNİ KAPATMAK ZORUNDA KALDIM” Yeniufukspor olarak sadece futbolda değil diğer branşlarda da var olmak istediklerini ifade eden Öksüz şöyle konuştu “Kulüpler olarak sadece futbol olarak anılıyoruz. Halbuki Ufukspor atletizmde de, faaliyet göstermek istiyor. Baskette gösterdik. Başarılı da olduk. Aşağı yukarı 3 bayan grubu ile 2 erkek grubu olmak üzere 5 tane yaş grubunda baskette faaliyet gösterdim; takiben 2001- 2005 yılları arasında. Bu şubeye bakan Emin Çetiner diye bir arkadaşımız vardı. O da Almanya’ya dönüş yaptı. Ben de şubeyi kapatmak zorunda kaldım. Adam yetişmiyor kulüplerde. Futbolcu yetişiyor, diğer dallarda müsabakalara gidecek hiçbirşey bulamıyorsun. Yardımcı bulamıyorsunuz. Şubeyi kapatmak zorunda kaldık. Halbuki benim esas idealim basket ve atletizmde mutlaka faaliyet göstermek. Spor kulübü olmaya çalışıyoruz. “BİLEREK YAPMIYORLAR” Yerel yönetimlere de spor yatırımları ve spora teşvik anlamında önemli görevler düştüğünü kaydeden Öksüz “Belediyelerde nüfus oranına göre 1/5000’liklerin mutlaka gündeme gelmesi gerekir. Bu da Büyükşehir Belediyesi’nin suçu biraz da. Bilerek yapmıyorlar. Eğer böyle yapmazsak hiçbir zaman Avrupa’yı yakalayamayız. Dünya sporundaki yerimizi kesinlikle alamayız. Bunu ben araştırıyorum. Avrupa’da 10 Bin nüfuslu bir ilçede yüzme havuzu, kapalı spor salonu, atletizm pisti, açık idman sahaları ve tribünlü stat şartı bulunmaktadır. Bizim nüfusumuz burada 800 Bin şu anda. O zaman bizim burada kaç tane kapalı spor salonu olmazı lazım. Kaç tane stadyum olması lazım. Bu nüfus oranına göre paylaştırdığımız zaman şu anda K.Çekmece’deki spor tesisleri kesinlikle yetersiz. Kaç tane takım çalıştığını ben söyleyeyim Yeşilova Kemal Aktaş Stadı’nda. Sayacağım: Ufukspor, Esnafspor, Gültepe, Kosova, Sultanmurat, Sefaköy, İstanbul Malatya, İşitme Engelliler, Nurçelik Akdeniz, İstanbulspor hepsi burada. Yani sayabildiğimiz, aklımıza gelen bu kadar. Bir de Barbaros var. O da buraya geliyor. Bu kadar takıma ne kadar saat ayrılabiliyor burada. Bize haftada ayırdığı saat 2 idman verirse 3 saat, 3 idman verirse 4 buçuk saat. Bizde var 4 tane takım. U 13, U 17, U 19 ve A takım. Nasıl çalıştıracağız bu çocukları biz burada?” diye konuştu. “14 YABANCIYA ŞİDDETLE KARŞIYIM” Türk futbolunun ileriye değil sürekli geriye gittiğini kaydeden Öksüz sözlerine şöyle devam etti “Spor kulüpleri, Türk sporu bu uygulamalarla ileri değil sürekli geriye gidecek. Bunu samimiyetle söylüyorum. Bizi ne Fatih Terim kurtarabilir, ne Süper Lig takımları kurtarabilir. Türkiye’nin bütün paraları 3 ya da 4 büyük kulüp saydığımız Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor yurt dışına kaçırıyor. 14 tane yabancıya şiddetle karşıyım. Bunun mücadelesini vererek 3’e düşürmüştüm iyi bir çalışmayla bir panelde çok iyi bir konuşma yaparak. Şimdi o 3’ü 14 yaptılar. Hangi akla hizmet ediyorlar bilmiyorum. Yani Türk sporunu kaldındıralım derken nereye götürüyoruz. Bana bir tane Milli Takıma kaleci bul. Beşiktaş’a kaleci bul, Galatasaray’a kaleci bul ama Türk olacak. Koy kaleye oynat. Bulamayız arkadaş. Sen bu işin içindesin. Hep yurt dışında arıyoruz. Türkiye’de genç mi yok. Delikanlı mı yok. Yöneticiler ne yaptıklarını bilmiyorlar. Yasalar da yeterli değil. Ben şunu net söylüyorum. Eğer bu çalışmaları bu düzeyde götürürsek Türkiye Cumhuriyeti uluslar arası müsabakalarda kesinlikle hak ettiği yeri bulamayacak. Ömrümü verdim ben bu işe. 68 yaşındayım. Benim ne işim var bu saatte kulüpteyim. Yani şunu söylemeye çalışıyorum. İlla bir yerinden tutmamız gerekiyorsa tutuyoruz. Amatör kulüpler içinde bu kadar teferruatlı defter tutma olayının gözden geçirilmesi lazım. Limited şirket kadar işi var her kulübün. Muhasebecisi lazım; vergi dairesine kayıtlısın. Her türlü elektrik idaresi, sular idaresi, interneti, telefonu hepsi masraf kalemleri. Amatör takımların gelirleri de çok sınırlı. Bunları karşılayacak güç yok. Olmadığı için hep uydurma yöneticiler bu işi ele geçiriyorlar. Bir kahve çalıştırırak işi götürmeye çalışıyorlar. Spor kulübü bu olmamalı. Esas dert burada. Şimdi insanda var bir şey söyler. Yoksa bir şey söyleyemez. Bu işle ilgili fikri olan insan söyler. Ben yeteri kadar verimli olamayan başkanların ve yöneticilerin olduğu bir çok kulüp görüyorum. Bazı arkadaşların geçim kaynağı gibi olmuş spor kulüpleri. Bunu çok üzülerek söylüyorum. Gençlerin kulüpleri böyle olmamalı. Mutlaka hak ettikleri tesislere ve yönetimlere sahip olmalı. Dolayısıyla bu resmiyetlerin gözden geçirilmesi lazım.” şeklinde konuştu. “BİZİM GİBİ KULÜPLERİ SOYUYORLAR” Amatör spor kulüplerine devlet tarafından da yeteri kadar desteklenmediğini ifade eden Öksüz “Amatör takımlara çok yükleniyorlar. Çok fazla vergi ödüyoruz. Şu an bir de amatör kümede transferde serbestlik çıkardılar. Çocuklar oradan oraya gidiyorlar. Veriyoruz çocuğu önce 1.Amatöre, oradan Süper Amatöre; sonra yeniden geri alıyoruz. Burada yatırılan paralar bizim. Transferlerin kulüplere yıllık maliyeti en az 10 milyar. Bölge sömürüyor, buradan bizi bölge çarpıyor. Evet makbuzlar burada. Bankalara yatırıyoruz paraları; bu belli. Böyle oyun içine girmememiz lazım. Bir futbolcu senede üç transfer yapabiliyor, üç tane kulüp dolaşabiliyor. Bunu hangi amaçla yapıyor aşikar. Bizim gibi kulüpleri soyuyorlar. Her sene para akıyor İstanbul Amatör Spor Kulüplerinin ve Federasyonunu hesaplarına. Şimdi burada buna kim dur diyecek? Kimse dur demiyor. Tam aksine kontrol edilmiyor. Hiçbir şekilde amatör spor kulüplerinin ileriye dönük hiçbir faaliyeti yok. Hiçbir önerisi yok. Bir tane tesis kazandırılmıyor. Bu nasıl amatör spor kulüpleri teşkilatı. Vallahi bir tane yok; ben duymadım. Varsa sizin duyduğunuz ben Çekmece’de böyle bir tesis görmedim. Amatör spor kulüplerinin sebep olduğu, önerisiyle yapılan bir tesis olayı görmedim. Bunu Ufukspor’un değil Türkiyen’nin sorunu olarak görüyorum. 6 yıl önce yaptığımız toplantıda bana bir tartan pist, bir sosyal tesis teslim edin 3 yıl içinde Avrasya yarışına giren ilk üç sporcu da K.Çekmece’den olacak dedim. Bu kadar iddialı bir olay koydum ortaya. Yer istedim vermediler. Şimdi bir yer daha isteyeceğim Büyükşehir Belediyesi’nden. Vermezlerse yapacağımız bir şey yok. Altı yıldır bekliyoruz. Nasıl başarılı olacağız. Her yıl Türk Milli Takım formasını giysin diye Elvan Abeylegesse’ye 15 Milyon para veriyorlar. Versinler o parayı bana her sene 10 tane sporcu doğurayım onlara. En az onun mesafesinde en az onun başarısında. Bu bir tesis meselesi. Neticede dışarıdan getireceğimiz transferler Türk sporuna fayda sağlamaz. Buna imkan yok. Sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin gelirleri bir şekilde dışarıya akıyor. Altında ne yattığını da bilemiyorum.” dedi. “HERKES BU KUMPASIN İÇİNDE” 50 yıllık yöneticilik hayatında kesinlikle şike ve hatır işlerine girmediğini, kendilerine de bu konuda teklif gelmesine rağmen bunu ellerinin tersiyle ittiklerini, her zaman temiz spordan yana olduklarını ifade eden Öksüz “Türk futbolunun en büyük sıkıntısı da kurulan kumpaslar. Bu amatör kümeye kadar inmiş durumda. Ben artık dayanamıyorum haksızlıklara. Sporun heryerinde şike var. Şu gördüğün Nusret Öksüz; hiç şike yapmadan 50 senedir bu işin içindeyim. Hiçbir zaman şikenin içinde olmadım asla. Yani bunu her başkan söyleyemez. Hepsi bu işin içinde küçüğünden, büyüğüne kadar merak etme. Lanet olsun.” ifadesini kullandı. Haber ve röportaj: İskender KORDU Bu haber 1634 defa okunmuştur.
|
EN ÇOK OKUNANLAR |
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |